1980'in 12 Eylül'ü
#AtatürkCumhuriyeti'ne karşı yapılmış darbeydi ve başarıldı ne yazık ki!
Bugün 12 Eylül öncesini sonrasını, anayasayı, "tontonlu yılları", Milli Eğitim'de "seni kabak gibi oyarım" diyen bakanı, Cumhuriyet'in ekonomi kalelerinin arsıza yüzsüze, papatyalara, emekli faşist askerlere peşkeşini, işkenceleri, faili meçhul cinayetleri, yurt dışına gitmek zorunda olanları, "karıştır barıştır" zorbalıklarını, üç kişinin bir araya gelmesinin sakıncalı sanılmasını, güya demokrasiyi rayına oturtmak için, yaşını büyütüp çocukları asanların Balçova'da ağaçlara kıyıp kendilerine villacıklar yapmasını, “serbest piyasa" denen harami düzeniyle emeklinin muhtaçlık sürecinin başlamasını, vergi yüzsüzlerinin sermesini, zenginin daha da duyarsızlaşıp, yoksula “köle" olma imkanının sunulmasını ve daha nice olayı hatırlar mıyız bilmem?
Ama eminim, 12 Eylül 1980'de başlatılan "dejenere toplum projesini" ve anayasayla bugüne kadar gelen bazı antidemokratik gelenekleri konuşmayacağız.
Bir yandan Amerikan destekli "Fetö" hainine yol açılırken diğer yandan da ahlak erozyonu başlatıldı. Aile birliğine saldırılar sistematik hale getirildi. Eğitim yobazlaştırıldı ve "biat" temelli "sabır şükür" dayatması başladı. Yolsuzluklar, yüzsüzlükler, cahil inşaatçıların müteahhitlik egemenlikleri başladı.
Ve en acısı 12 Eylül faşizminden çekenlerin bazıları bile, zamanla bu yaratılan sahte toplum düzenine dahil oldular.
Aradan 44 yıl geçmiş. 12 Eylül Amerikan darbesinin yarattığı siyasi kaos bugün ne yazık ki zirvede. Son 20 yıla damgasını vuran “Ak Parti" zihniyetinin formüle edildiği süreç 1980 – 2000 arasıdır. Hatta Fetö hareketinin devlete azar azar sızdığı süreç 2000 sonrası değil 1980 sonrasıdır. Atatürk’ün 1923’de kurduğu “laik, bağımsız, ulusal devlet" sistemi 1946’dan itibaren kemirilmeye başlanmış, 1950 çok partili hayatın başlaması, Celal Bayar’ın alanlarda “Küçük Amerika olacağız” nutuklarının anlamı yıllar sonra ANAP’la anlaşılacaktı.
Bugün Atatürk’ün “iki eserinden" biri olan CHP’nin yaşadığı asıl kimliğinden uzak kimliksizliğin de düğmeye basılması 1980 sonrasıdır. Hatta bugün öylesine içi boş şekilde nutuklar atılmaktadır ki, CHP’nin başında yani Atatürk’ün emaneti koltukta oturan şahıs, temel 6 ilkenin anlamlarını bilmediğini adeta ilan etmiş, bağımsızlığın sembolü olan ekonomik içerikli “devletçiliği" bile isteye ve tabii ki cahilce “halkçılıkla" karıştırabilmiştir.
Atatürk ömrü boyunca feodal düzene karşı savaşsa da, bugün ne yazık k Türkiye siyasetinde bir nevi feodalizm ve bolca nepotizm mevcut. Son yıllarda ki özellikle de CHP’de son genel başkan seçimi sonrası yerel adayların belirlenmesinde parti ağalarının yakınları, arkadaş veya hemşerilik ve tabii ki menfaat odaklı adaylarla yol yürünmüştür. Bugün Türkiye de “yaşam biçimi” şekliyle “demokrasiden" bahsetmek mümkün değildir. Kaldı ki ekonomik zorlukların yaşandığı, milli beka tartışmalarının bitmediği Türkiye’de “demokrasi", sadece parti başkanlarının, toplum "baronlarının" tekelinde, halkı kandırmak için kullanılan bir yöntemdir. Gelinen noktada Atatürk’ün kurduğu parti, yönetsel olarak “12 Eylül zihniyetiyle" uzlaşmıştır.
Darbenin 44. Yılında Atatürk’ü en sevdiği kentin belediyelerinde, tarihte eşi görülmemiş bir zulüm, mobing ve sindirme hakimdir. Başkanların çevreleri bilgi, donanım ve liyakatle kendini kanıtlamışlarca değil, yakın arkadaş, okul arkadaşı, onun karısı, parti büyüklerinin yolladığı şahıslarca doludur.
Düne kadar AK Parti’nin antidemokratik uygulamalar, liyakatsiz atamalar yaptığını haykıran “bugünkü" CHP, bizzat belediyelerinde AK Parti’den daha zalimce davranabilmekte, eleştiriye tehditle karşılık verip, alimleri cahillere, muhteris kifayetsizlere boğdurmaktadır.
12 Eylül 1980’nin üzerinden 44 yıl geçti. Bugün Türkiye “Atatürk’ün Türkiye’si" olmadığı gibi, CHP de Atatürk’ün kurduğu CHP değildir...
Okumak, araştırmak, sorgulamak, tartışmak, dayanışmak, paylaşmak tam da 12 Eylül projesinin istediği gibi toplumda yeri olmayan yaşam tarzlarıdır artık. Ve ne yazık ki bir 12 Eylül’de yine karşılığı olmayan samimiyetsiz mesajlarla gün geçecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder